Daha önceki yazımda belirttiğim gibi, Luis Obispo'ya gelişimizin sebebi burada yer alan "Mission" u görmek. Peki "Misson" nedir? İsterseniz kısaca bundan bahsedeyim.
Missionlar en kısa tanımlamayla kilise yada misyonerlik merkezleridir. Bu yapılar Yeni Dünya'nın İspanyol kolonicileri tarafından yerel Amerikalılar (native american) arasında katolik hristiyanlığı yaymak amacıyla 1769-1823 yılları arasında inşa edilmiş. Missionlar dini yapılar olmasının yanında askeri ve ticari fonksiyonlara da sahiptir. İspanyol yerleşimciler bu siteler yoluyla bir yandan katolik inancını yaymayı diğer yandan da bölgenin ekonomik yapısını Avrupa hayvancılık ve tarım teknikleri ile dönüştürmeyi amaçlamışlar. Oyle anlaşılıyor ki bu yapılar aslında yerli amerikan nufusu "medenileştirmek" ve onları bir ölçüde yeni İspanyol kolonisinin "vatandaşlarına" dönüştürmek amacıyla inşa edilmiş. Bir başka ifadeyle bu yapılar tarihsel süreçte yerel halkı asimile ederek onları avrupa kültürüne ve katolik inancına uydurmanın merkezi olmuş.
|
San Juan Capistrano Mission'na ait bir karpostal |
Günümüzde bu missionlar Kaliforniya'nın en eski yapıları arasında yer alıyor. Bunun yanında turistik olarak da en çok ziyeret edilen tarihi mekanlardan. Sayıları 21 ve tamamı Kaliforniya eyalet sınırları içerisinde yer alıyor.
|
Kaliforniya boyunca dizilmiş 21 Missions |
Biz Kaliforniya gezimizde bu yapılardan iki tanesini gezme şansı bulduk. Bunlardan ilki 1772'de inşa edilmiş en eski beşinci Mission olan Luis Obispo de Tolosa'dır.
|
Mission'nun dıştan görünümü |
|
Yapının avluya bakan iç koridoları |
Bu yapının diğerlerinden bir farkı da içinde yer alan kilisenin halen faal olarak kullanılıyor olması. Orda olduğumuz sırada kilisede bir ayin devam ediyordu ve bahçede o gün için özel olarak giydirilmiş çok sayıda çocuk oynuyordu.
|
Mission'nun bahçesinde yer alan çanlar |
Mission'un bir bölümü hediyelik eşya dükkanı ve müze olarak kullanılıyor. Müzede, Mission'da kullanılmış dini eşyalar ile yerli amerikalılara ait çeşitli giyim eşyaları, süslemeler ve o dönemde kullanılan birtakım aletler sergileniyor. Özellikle yerlilere ilişkin eşyalar çok dikkatimizi çekiyor. Bunlara baktıkça yerliler hakkında ne kadar az şey bildiğimizi yada bilmemiz sağlandığını konuşuyoruz aramızda. Koskoca bir kıta ve soyu tüketilmiş yerli bir halk. Tarih bunları neden bu kadar az yazıyor ve insanlık bunları neden yeterince sorgulamıyor? Aşağıda yer alan harita Müze'nin duvarında asılı. Harita yerli amerikalıların konuştukları dil gruplarını gösteriyor.
Müzeden sergilenen yerli amerikalılara ait bazı eşyaların fotoğrafları...
Luis Obispo'daki gezimizi bitirdiğimizde gün batmaya başlamıştı. Önümüzde iki seçenek vardı. Ya iç kesimden devam eden otoyoldan hızlı bir şekilde San Francisco'ya doğru yol alacaktık yada dünyanın en meşhur manzaralı yollarından (scenic route) birisi olarak bilinen "California Highway Route 1" üzerinden saatte 25-30 mil hızla yol almayı tercih edecektik. Tabiki uzun ve maceralı olanı seçecektik. Bir sonraki yazımda bu yoldaki unutulmaz ve harika yolculuğumuzu anlatmak istiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder